ILGA,
1978 yılında kurulan ve LGBTI örgütlerinin dünya çapında üye olduğu bir çatı
örgüt vazifesi gören bir oluşum. İlk kez 1979 yılında Amsterdam’da bir araya
gelen örgütler düzenli olarak iki yılda bir farklı bir şehirde bir araya
geliyor. 26. ILGA Dünya Konferansı ise
12-16 Aralık tarihlerinde İsveç’in başkenti Stockholm’de gerçekleşti. Bu yıl,
SIDA (İsveç Uluslararası Gelişme Ortaklığı Ajansı)’nın verdiği mali desteğin de
etkisiyle şu ana kadar gerçekleştirilmiş en kalabalık dünya konferansı
gerçekleştirildi. Dünyanın 100 ülkesinden 450 kişi konferansa katıldı, üstelik
bunların 250 tanesi burslu olarak, yani tüm masrafları ILGA tarafından
karşılanarak toplantıyı izleme şansı buldular. Ben de daha önce 2008 yılında
katıldığım ve yine SIDA’nın organize ettiği LGBT İnsan Hakları Eğitiminin
değerlendirme toplantısı için SIDA tarafından davet edildim. Bu toplantı ILGA
Dünya Konfransı’nın hemen öncesinde yer aldığı için ILGA’ya da katılabileceğim
söylendiğinde hiç tereddüt etmeden kabul ettim. Bu katıldığım ikinci dünya
konferansı oldu. İlkine 2006 yılında Cenevre’de katılmıştım ve onunla kıyaslandığında
gerçekten çok büyük bir konferans olduğunu söylemeliyim. Ben gerek ILGA dünya
olsun gerekse ILGA Avrupa toplantıları olsun, o ortamda bulunmayı seviyorum.
Çok farklı kuruluşları temsil eden insanlarla tanışma imkanı bulup dahası
farklı deneyimleri dinleme şansı buluyor insan. LGBTI örgütler arasında
uluslararası bir ağ kurma kapsamında ILGA’nın varlığını da, düzenlediği bu
toplantıları da çok önemli olduğunu düşünüyorum.
ILGA
Dünya örgütlenmesinin yanında ayrıca bölgesel olarak, daha doğrusu kıtalar
temelinde de örgütleniyor. Türkiye’den LGBT örgütler ILGA-Avrupa üyesi ve bu
yüzden genellikle ILGA-Avrupa toplantılarını takip ediyoruz. Çünkü bulunduğumuz
coğrafya gereği Avrupa kıtasına dahil ediliyoruz. ILGA Dünya konferansının
başladığı gün de bölgesel toplantılar yapılıyor. Ben de Bu sefer bir değişiklik
yaparak ILGA-Asya toplantısına katıldım. Az önce sözünü ettiğim eğitimde
Hindistan, Nepal, Bangladeş, Pakistan, Sri Lanka gibi güneydoğu Asya bölgesine
dahil katılımcılarda vardı ve açıkçası Asya’daki LGBT haklarının durumuyla
ilgili bilgi dağarcığımı o toplantının katılımcıları arttırmıştı.
Öte
yandan daha önce 2006 yılında katıldığım ILGA Dünya Konferansı’ndaki
gözlemlerime dayanarak rahatlıkla söyleyebilirim ki İran’ın da içinde yer
aldığı birçok ülkeden katılımcı sayısında kayda değer bir artış var. Geçen altı
yıllık süreçte din baskısının daha hissedilir olduğu Arap yarımadasındaki
ülkelerden katılımda da ciddi bir artış olduğunu söyleyebilirim. Bu oldukça
umut verici bir gelişme ancak bu ülkelerden gelen insanların çoğunun burada
dahi fotoğraflarda yer almaktan çekinmeleri göz önünde bulundurulursa kendi
ülkelerindeki durumları biraz daha netleşebilir kafamızda. Tartışmaların
temelinde de Asya ülkelerinin birbirinden çok farklı oldukları ve farklı
düzeyde sorunlarla başa çıkmak zorunda oldukları vardı. Genel düşünce İran’dan
Mısır’a ve Arap yarımadasını da kapsayan bir alt grup oluşturmanın gerekliliği
üzerinde odaklanıyor. Belki de Asya’yı tek bir kıta olarak görmek yerine
kültürel ve sosyal yaşam düzeyinde birbirine benzeyen ülkelerin içinde yer
aldığı daha küçük bölümler olarak görmek homofobi ve transfobi ile mücadele
edebilmek için farklı stratejilerin geliştirilmesine yardımcı olabilir. Çünkü
Asya öyle batıdan göründüğü gibi tek bir "doğu" değil, Asya
toplantısında yaşanan tartışmalar da Asya ülkelerinin bunun farkında olduğunu
gösteriyor. Ortadoğu ülkelerinden gelen talep doğrultusunda da ILGA-Asya’nın
kurumsal yapısının yeni bir şekle bürünmesi gerekiyor.
ILGA
Asya toplantısında tartışılan bir diğer konu ise yine karar mekanizmalarında
trans görünürlüğünün azlığıydı. Malezya’da çalışan bir trans örgütünden
katılımcı LGBT örgütlerinin isimlerinde T harfini kullanmalarının nedeninin
daha fazla fon bulmak olduğunu söyledi. Bu da yeni bir tartışmaya yol açtı.
Güneydoğu Asya ülkelerinde trans örgütlenmesi oldukça güçlü ve anladığım
kadarıyla LGBT örgütlerinin transseksüellerin sorunlarına çok da odaklanmaması
ama trans bireylerin sorunlarını konu edinen projelerle fon bulmaları trans ve
LGBT örgütler arasında bir sorun oluşturuyor. Ancak Malezya’dan katılımcının
ILGA Asya yönetim kurulunda bir trans olmadığını söylemesine rağmen aslında
yönetim kurulunda bir trans olduğu ortaya çıktı ve bunu soran trans kadının da
bunu bildiği. Kısacası çok da anlayamadığımız bir çekişmenin tanığı olduk. Bunu
bir kenara bırakırsak trans görünürlüğü, her ne kadar örgütlenmeleri güçlü olsa
da kıtasal düzeyde halen sorunlu. Elbette bunun kurumsal bir anlaşmazlık mı
yoksa tanığı olduğumuz tartışmada olduğu gibi daha çok kişisel düzeyde mi
olduğu bizim algımızı aşan bir şey.
Sonuç
olarak ILGA Asya’nın kendi içerisinde yeniden yapılanması gerekiyor. Ayrıca
bazı Asya ülkelerinin diğer Asya ülkelerine vize vermekte zorluk çıkarmasından
ötürü toplantının yapılacağı ülkeyi seçmenin de ayrıca bir sorun olduğunu
öğrendik. Belki bu yeni yapılanmada bu sorun da göz önünde
bulundurulabilir.
Uzun
uzun yazıp boğmak istemiyorum yazıyı. Konferansın geri kalan günlerinde de eş
zamanlı düzenlenen workshoplardan ilgimi çekenlere katıldım. Bunlardan
transrespect versus transphobia örgütü tarafından düzenlenen bir workshop en
iyilerinden birisiydi. Başka bir yazımda yaptıkları çalışmalardan bahsetmeyi
düşünüyorum. LGBT hareketinin medyayı etkin bir biçimde nasıl kullanacağının
tartışıldığı workshop ise umduğumu bulamadığım bir yer oldu. Yine aynı şekilde
LGBT küresel gelişme ortaklığı isimli workshop başarılı değildi. Hindistan’da
LGBT sözlü tarih çalışması ile ilgili toplantı ve RFSL’nin yerel örgütlerinin
ve gönüllülerinin sunum yaptığı workshoplar da güzeldi.
Konferans
boyunca gerek gün içindeki toplantılarda gerekse toplantı dışı etkinliklerde
sürekli birileriyle tanışmak, konuşmak, birlikte eğlenmek bence herkesin
yaşaması gereken bir deneyim. Bir sonraki ILGA Dünya konferansı Meksika’da
gerçekleştirilecek. Katılma şansı bulacak mıyım bilmiyorum ama yeniden bu
etkinliğin bir parçası olmanın beni çok heyecanlandırdığını söylemeliyim.
No comments:
Post a Comment