August 16, 2012

Ankara özlenir mi?

Eğer Ankara'da üç dört yıl ve fazlası yaşadıysan çok büyük ihtimalle özlenir. Ankara'yı sevmek vakit alır çünkü. Kısa süreli kaldıysan "kurtuldum" dersin, benim gibi uzun süre yaşadıysan "özlüyorum" dersin zaman zaman. Evet Ankara'yı sevmek zordur. Gri gelir insana, hatta karanlık. Oysa öyle değildir. İşte bunu görebilmek için uzun süre yaşamak gerekir. Önce nefret edersin Ankara'dan, sonra alışmaya başlarsın, sonra ısınırsın ve sonunda seversin Ankara'yı. Ben de Ankara'yı sevenlerdenim. Akhisar ve Ayvalık gibi sığ bir yerde büyüyüp, Afyon gibi muhafazakar ve yine sığ bir yerde dört yıl okuduktan sonra tanıştım Ankara'yla. O yüzden ben gözlerimi Ankara'da açtım aslında. Kim bilir belki de Ankara'yı sevmemde bunun da etkisi vardır. Çünkü ben, ben oldum Ankara'da, kendim oldum. Onca yıl görmezden geldiğim, ötelediğim İsmail'i Ankara'da çıkardım ortaya. Her yıl biraz daha fazla sevdim kendimi de Ankara'yı da. 

Ancak elbette ki Ankara'yı sevmemin tek nedeni bu duygusal bağ değil. Ankara güzel şehirdir. Biliyorum tuhaf gelecek çoğunuza ama öyledir. Hele daha samimi, daha sıcak olduğunu söylediğimde "yok artık" diyebilirsiniz. Tabi eğer Ankara'da yaşayan birisi değilseniz... İstanbullular çok alınmasın ama konu Ankara olduğunda daha bir ukala oldukları doğrudur. Şöyle derler hep Ankara'ya gitmekle ilgili: "Ankara'ya gitmenin en güzel yanı İstanbul'a dönmektir". Oysa bilmezler Ankara'da yaşayanların İstanbul'un tadını çıkarıp bir an önce Ankara'ya dönmek istediklerini.  Ankara'da yaşayanlar İstanbul'u severler çünkü İstanbul eğlenilecek bir yerdir onlar için, gezip tozulacak bir hafta sonu kaçamağı. Hepsi o. İstanbullular bilmezler Ankara'ya dönmenin ne kadar huzur verici ve rahatlatıcı olduğunu. İzmirlilerse Ankara'yı hiç bilmezler. Onlar için zaten dünya İzmir'den ibarettir, o kadar küçüktür yani dünyaları. Ankara'da yaşayanlar Ege'yi de severler, İzmir'i de tıpkı İstanbul'u sevdikleri gibi. Tatile gelirler, eğlenirler, giderler, hepsi o. Ankara, İstanbul gibi dünya şehri değildir, İzmir gibi yerel de değildir. İkisinin ortasında, tam kıvamında bir şehirdir. Düzenli bir şehirdir ayrıca, ulaşımı kolaydır. İnsanı sırada beklemeyi bilir. 

Neyse, niyetim Ankara'ya methiye düzmek değil. Zira çok eksiği vardır Ankara'nın da her şehrin olduğu gibi. Bir de Gökçek gibi fazlası vardır ama bir türlü atıp kurtulamaz o fazlalıktan. Her sene kaldırımları değişir, yol çalışması bitmez, yağmur yağdı mı su basar alt geçitleri, zaten alt geçitlerle delik deşiktir şehrin altı. Trafiği de vardır İstanbul'dan az İzmir'den çok olmak üzere. Alt yapı sorunu vardır, üst yapı sorunu vardır, zihniyet sorunu vardır ama yine de kendini rahat hissedersin Ankara'da. Güvende hissedersin. Konur'da, Karanfil'de aylak aylak gezersin, Dost'a girer saatlerce kitaplara bakarsın, sonra çıkıp çay içersin, gelen geçeni izlersin. İlla ki bir tanıdık görürsün, laflarsın. Bir eylem görürsün durup alkışlarsın, slogan atarsın. Yüksel'de hep eylem vardır çünkü. Çünkü Ankara muhaliftir. Sesini çıkarır, hakkını arar. Yolda düşsen saniyesinde birileri koşar yanına. Otobüste, minibüste sohbete başlarlar sizinle. Kartın bitse üç dört kişi kartını uzatır sana. 

Sonbaharı ise ayrı bir güzeldir Ankara'nın. Sarının her tonunda yaşarsınız sonbaharı. Hafif üşütür ama alıkoyamazsın kendini yapakların üzerinde çıtır çıtır yürümekten. Kışın kar yağdığında da güzeldir Ankara. Son zamanlarda çok yoğun kar yağmasa da -bu sene hariç- kar yağdı mı çok güzel olur. Daha bir sessiz olur. Gece usul usul kar yağarken doyulmaz Ankara'nın seyrine. Uzun kış gecelerinde ev gezmelerine gidersin, uzun uzun sohbet edersin, oyun oynarsın. Ha bir de kışın nereye girsen sıcaktır. Sıcacık bir cafeye girersin, çayını kahveni yudumlarsın dışarısı buz keserken. Sonbaharda Seğmenler Parkına gidersin, Kışın Kuğulu Parka. Öyle daha güzeldir çünkü. 

Evet, Ankara özlenir, hele de benim gibi on iki yıl yaşadıysan. Uzun süre bir şehirde kalınca ister istemez bir bağ kurarsın şehirle ve süre ne kadar uzun olursa o bağ da o kadar güçlü olur. İzmir'i bu kadar sevebilir miyim bilmiyorum. Zaman gösterecek. Şimdilik kendisine karşı nötrüm ama içinde çok sevdiğim bir adamla, sevdiğim ve yakınımda olmalarından mutlu olduğum arkadaşlarımı barındırıyor ki bu da kesinlikle puan kazandırıyor kendisine. Ama biliyorum ki İzmir'i sevmem için, Ankara'da ne kadar şehirle ve insanlarla iç içe yaşıyorsam burada o kadar şehirden ve çoğunluktan  yalıtılmış yaşamam gerektiğini biliyorum. Bu da demek oluyor ki İzmir'deki fanusum Ankara'dakinden çok daha küçük... 

Ankara özlenir, bunu ancak özleyenler bilir!

No comments:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Paylaş