Karaburun'a kara yoluyla mı?

Karaburun Liman 

Bu yazın ikinci durağını Karaburun olarak seçtik. Hafta sonunda arkadaşlarla Karaburun'a gittik. Çok zamandır Karaburun'a gitmek istiyordum ama bir türlü denk gelmemişti. Kısmet bu yaza imiş.  Karaburun'a gitmek için öncelikle Üçkuyular İlçe garajına gitmek gerekiyor. Yaklaşık olarak her 1 saatte bir minibüs var. Buçuklarda kalkıyor normalde ama dolduğunda da kalkıyormuş. Pazar günleri de ek sefer koyuyorlarmış. İzmir'den Karaburun'a gitmek için ödeyeceğiniz rakam da oldukça makul: 13 TL (2012 Haziran için). İzmir'den 1 saat 45 dakikalık bir yolculukla Balıklıova, Mordoğan üzerinden Karaburun'a varılıyor. Dönüşte de 2 saate yakın sürdü yolculuk çünkü çok fazla indi bindi oldu. 

Ancak karayoluyla Karaburun'a gitmek bence herkesin harcı değil. Hele de benim gibi virajlı yola gelemeyenler için hiç bulaşmayın derim. Balıklıova'dan sonra virajlı yollar başlıyor, öyle böyle değil. Bir sağa bir sola... Soğuk soğuk terler döktüm, midem gitti gitti geldi. O son 50 km bana 500 km gibi geldi. Ama nihayetinde değdi mi, değdi. Çünkü Karaburun halen oldukça bakir bir yer. Sanırım yolun da etkisiyle halen çok insan gelmeyi tercih etmiyor. Denizi çok güzel. İpek gibi yumuşacık. Çok sessiz, köy havasında huzurlu bir yer Karaburun. Ama bir daha otoban yapılana kadar tekrar kara yoluyla gitmeyi düşünmüyorum. 

Karaburun'a gitmenin bir de alternatif yolu var. Bize uymadığı için kullanmadık ama gayet de güzel bir seçenek. Eski Foça ile Karaburun arasında feribot seferleri var. Foça'dan Karaburun'a Salı, Çarşamba, Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri karşılıklı olarak biri sabah biri akşam olamak üzere günde iki sefer var. Sefer saatleri ve fiyatlar için burayı tıklayabilirsiniz. Deniz tutmayanlar için ideal bir ulaşım çünkü Eski Foça'ya İzban'la ulaşmak mümkün (bununla ilgili yazı için burayı tıklayın). Böylece tren+otobüs+feribot ile farklı -ve belki daha keyifli- bir güzergahtan  Karaburun'a gidilebilir. Ancak bu İzmir'in neresinde oturduğuna bağlı olarak otobüsle gitmekten biraz daha fazla sürer. 

Karaburun'a gelmeden önce yol boyunca sizi güzel bir manzaranın beklediğini söylemem gerekiyor. Ben mide bulantımı azaltmak için sürekli kapalı tuttuğum gözlerimi arada sırada açtığımda bile hep güzel bir manzara gördüm. Bir de tamamen açabilseydim daha bir keyifli olurdu kesin. Bu arada özel aracınızla gitmek çok daha iyi olabilir çünkü yol boyunca durup soluklanabileceğiniz ve masmavi denize karşı oturup bir şeyler içebileceğiniz yerler var.

 Gelelim Karaburun'a. Karaburun dağınık bir yerleşim yeri. Biz İskele'ye yakın bir yerde kaldık. Bir kaç otel ve pansiyon var. Konaklama biraz pahalı. Aslında yeme içme de biraz pahalı geldi bize. Hani bir Cunda adasındaki kadar fahiş fiyatlar yok ama ortalamanın birazcık üzerinde. Biz çok kısa süreliğine gittiğimiz için bir kez denize girme şansı bulduk ve çevreyi de çok dolaşamadık açıkçası. Kuyucak Plajında denize girdik ama dediğim gibi çok güzeldi deniz. Hafta sonunda İzmir'in gürültüsünden uzaklaşmak için çok güzel bir alternatif. Otoban yapımı bittikten sonra da büyük bir hızla gelişeceğini düşünüyorum. O yüzden otoban yapımı bitmeden gitmek lazım yani doğallığını, sessizliğini, kasaba havasını, sakinliğini kaybetmeden. 

Orada olduğum sırada bir arkadaşım facebook üzerinden ahtapot köftesi yememizi ve Dolungaz'a gitmemizi önermiş ama ben o mesajı ancak geri döndüğümde gördüm. O yüzden tekrar Karaburun'a gitmek farz. Bakalım belki bu yaz içinde diğer alternatif yoldan deneriz gitmeyi. 

Bu arada unutmadan hemen hatırlatayım, dönüş için Karaburun'da yazıhaneyi arayıp yer ayırtmanız gerekiyor. Boş koltuk bulamayabilirsiniz gittiğiniz anda. 

Çıkardığımız dersler:

- Karaburun'a kara yoluyla gitmek bana göre değilmiş.

- İlk gördüğün yere oturup yemek yeme.

- Deniz ayakkabısı almak şart.

- Ayakkabılarını klima altına bırakma. Islanır.