Tutamadım kendimi, Ali Rıza Demircan'ın dediklerine dair bir kaç şey yazmaya karar verdim. Bilenler biliyor, bilmeyenler için de işte Demircan'ın ağzından çıkan yeni baklalar:
"Eşcinseller
demokratik, laik toplumun problemidir. Eğer İslam toplumu olsaydı o
zaman gerekli bilgilendirmeler yapılırdı. Onlar doğuştan diyorlar, ama
yanlışları var. Bilimadamı kisvesi altında konuşanlar konuları
çarpıtıyorlar. Yüce Allah bizi kulluk denemesine tabi tuttuğu için
güzellikler kodladığı gibi kötülükler de kodlamışlar. Her adamın cinayet
işleme potansiyeli olduğu gibi eşcinsel olma potansiyeli de vardır."
Ali Rıza Demircan bundan 3 yıl önce de Pelin Batu ve Nagehan Alçı'nın sunduğu "Sınırsız" isimli programda eşcinsellikle ilgili epey bir döktürmüştü. O yazıyı okumak için burayı tıklayabilirsiniz. O zaman da eşcinselliğin ne kadar günah, psikolog ve psikiyatrların dediklerinin ne kadar temelsiz ve bilimsel geçerlilikten yoksun olduğunu söylemişti. O programda bir eşcinselin müslüman olamayacağını da söylemişti Demircan. Bu sefer, Allah'ın bizi denemek için güzellikler kadar kötülüklerde kodladığını söylüyor. Yani bir eşcinsel de pekala müslüman olabilir ama sınavda olduğumuz için bunu fiiliyata dökmemesi gerekir ki cennetin kapıları kendisine açılsın.
Eşcinsellik demokratik toplumların ve laik toplumların mı sorunudur? Nereden baktığımıza ve sorunu ne olarak tanımladığımıza bağlı aslında bu. İslam ülkelerinde ve şeriatın hüküm sürdüğü ülkelerde bir insanın çıkıp ben eşcinselim demesi, kendi ölüm fermanını imzalaması gibi bir şey. Bu yüzden eşcinseller seslerini elbette dini referansların temel alınmadığı, dini hukuk kurallarının işlemediği laik ve demokratik toplumlarda çıkarabiliyorlar. Dolayısıyla demokratik ve laik toplumlarda eşcinsellik de tartışma konusu olup, gündeme gelebiliyor. eşcinselliğin çıkış kaynağını toplumun demokratik ve laik olmasına bağlamak gülünç duruma düşmekten başka bir şey değil. Biliminsanı kisvesi altında konuşanlar kim bilmiyorum ama belki de psikolog ve psikiyatrlardır. Ne de olsa Demircan onların söylediklerini bilimsel bulmuyor. Oysa kendisi ne kadar somut şeyleri referans alarak konuşuyor!
Demircan'ın bu zırvalamasında beni en çok gülümseten "her adamın eşcinsel olma potansiyeli vardır" kısmı. Çünkü hemen bir cümle öncesinde söylediği, eşcinselliğin doğuştan olmadığı tezine aykırı bir şey bu söylediği. Nihayetinde Demircan'a göre bunu hepimizin içine Allah koyuyor. Ayrıca bu cümle, onun eşcinselliği bir eğilim olarak gördüğünü de gösteriyor, ancak fiiliyata dökülmemesi gereken bir eğilim. Demek kendisinin de gözü arada erkeklere kayıyor ki, böylesine bir savda bulunabiliyor. Hani derler ya "yoldan çıkarılmayacak heteroseksüel erkek yoktur" diye, demek ki doğruymuş.
Ne dersiniz, Demircan üç yılda müslüman eşcinsel olamaz tezinden, herkesin içinde eşcinsel olma potansiyeli vardır tezine geldiğine göre, bir üç yıl sonra coming out mu yapacak?
No comments:
Post a Comment