Stockholm’de katıldığım eğitimin temasına da çok uyan bir sergiye gitme şansı buldum. Daha doğrusu eğitimi düzenleyenler tarafından Pazar günkü programda isteyenlerin katılabileceği bir etkinlikti. Serginin konusu oldukça ilginç; hali hazırda uzun yıllardır üzerinde tartışılan hayvanlar alemindeki eşcinselliği gözler önüne sermek. “Gökkuşağı hayvanları” sergisi Stockholm’deki Doğa Müzesinde sergileniyor. Oslo üniversitesinde Doğal tarih müzesinde Gerçekleştirilen “Doğaya aykırı?” isimli sergi İsveç ziyaretinde “gökkuşağı hayvanları” ismini almış. Norveç’teki bu serginin amacı; insanlar arasındaki eşcinselliğin doğaya aykırı olduğu mitini ortadan kaldırmakmış. Bugün bile insanlar arasındaki eşcinselliğin doğaya aykırı olduğunu duyuyoruz birilerinden ve bunun diğer hayvan türlerinde olmadığını iddia ediyorlar. Ama bu doğru mu diye sorgulamış Oslo üniversitesindeki bu sergi. Bruce Bagemihl isimli Amerikalı biolog tam dokuz yılını hayvanlar arasındaki eşcinselliği kanıtlamaya harcamış ve eşcinselliğin birçok hayvan türünde çok yaygın olduğunu bulmuş. 1500'ü aşkın sayıdaki tür üzerine yapılan araştırmalar sonucu bu sergi ortaya çıkmış. Oslo’da gerçekleştirilen “doğaya aykırı?” sergisi de Bagemihl’in çalışmalarını üzerine oluşturulmuş bir sergi. Şimdi Stockholm’de Doğa tarihi müzesinde İsveçlilere eşcinselliğin aslında ne kadar da doğanın içinde olduğunu gösteriyor. Daha önce hiçbir sergiye konu olmamış bir olgu üzerine kurulmuş bu sergi, fotoğraflar, modeller ve yazılarıyla ziyaretçilerini bekliyor 8 Kasım 2008'den bu yana. Sergi 3 Mayıs 2009 tarihine kadar devam edecek.
Sergiye ilgi oldukça iyi, çocuklarını bu sergiye getiren ailelerin sayısı hiç de azımsanacak sayıda değildi. Ebeveynler çocuklarını kimisi cinsel ilişki halindeki hayvan maketlerini ve fotoğraflarını gösterirken bir yandan da sergilenen türlerin yanında yazan açıklamaları anlatıyorlardı. Eşcinselliğin ne kadar doğal olduğunu. Çok merak ediyorum bu sergi Türkiye’de sergilense kaç kişi elinden tutup çocuğunu getirirdi ya da daha düz bir soruyla kaç kişi kalkıp bu sergiyi gezerdi?
İşte size sergiden birkaç alıntı:
Erkek mi Dişi mi?
Bir çift kuğu gördüğümüzde bir çoğumuz birinin erkek diğerinin dişi olduğunu düşünürüz. Ama orada sergilenen iki kuğu aslında birlikte yaşayan iki dişi kuğu. Dünyanın bir çok bölgesinde kuğular eşcinsel davranışlarıyla bilinirler. Dişilerden birinin bir erkek kuğu ile eşleşip yumurtayı dişi eşiyle birlikte baktıkları gözlemlenirken, erkek kuğuların da yumurta sahibi olan başka kuğuları baştan çıkararak onların yumurtalarına sahip oldukları ve aldığı yumurtayla yine erkek eşiyle birlikte ilgilendikleri görülmüş. Bir nevi suni döllenme ya da evlat edinme diyebiliriz herhalde bu hareketlere.
Erkek balinalar
Eşcinsel davranışlar bir çok balina türünde oldukça yaygın. Balinaların seks yaşamı genellikle suyun altında ama sertleşmiş büyük penisleriyle birbirleriyle ilişkiye giren balinalar bazen suyun üzerinde de gözlemlenebildi. Eşcinsel davranışlar yunus ve balina türlerinde oldukça yaygın. Bu arada küçük bir not: bir balinanın penisi yaklaşık iki metre uzunluğunda.
Küçük bir sürpriz
Siyah başlı martıları bir arada gördüğümüzde genellikle onlardan birinin erkek diğerinin dişi olduğunu varsayarız. Ama araştırmalar gösteriyor ki eşcinsel davranışlar martılar arasında oldukça yaygın. Erkek ve dişi martılar birbirlerine çok benziyorlar o yüzden eşcinsel çiftleri vahşi hayatlarında ayırt etmek oldukça zor. Ama denek olarak üzerinde çalışılan erkek martıların % 16-18’inin diğer erkeklerle ilişkiye girdiği ve onlarla birlikte yuva yaptıkları gözlemlendi. Hatta bu erkek çiftler tıpkı kuğuların yaptığı gibi ya bir dişi ile ilişkiye girerek ya da yumurta çalarak yavru sahibi oldukları da gözlemlendi.
Ormanda hayat
Bir çok sosyal hayvan formu birbirleriyle dayanıştıkları ve korudukları sosyal ağlara sahip. Seks, grup bağlarının güçlenmesinde çok önemli bir araç. Yunuslar da ve bir şempanze türü olan Bonobolar da tüm bireylerin biseksüel olduğu gözlemlenmiş. Ormanda hayat oldukça vahşi ve şiddet hakim ama bonobolar şiddet uygulamaktan çok sorunu seksle çözüyorlar. Bireyler arasında biseksüellik çok yaygın, grup seks de oldukça sık gözlemlenen bir olgu. Savaşma seviş kuralı işliyor Bonoboslar arasında.
Hemcins ilişki önceden inanıldığından çok daha yaygın
Hemcins çiftler kuşlar arasında oldukça yaygın. Hayvanat bahçelerinde yaşayan her beş Kral penguenden birisi eşcinsel ve doğal ortamlarında da eşcinsel çiftler oldukça yaygın. Bir penguen türü olan tiny galah ise rekoru elinde bulunduruyor çünkü çiftlerin yarısı hemcins partnerler.
Çiftlikte gey seks
Evlerde beslenen ve yetiştirilen hayvanlar arasındaki eşcinsellik yüz yıllardır bilinen bir gerçek. Bazı hayvan türlerinin bulundukları yerde karşı cinsleri olmasına karşın hemcins partnerler tercih ettikleri gözlemlenmiş. İnekler arasındaki eşcinselliğin azlığına karşın koçlar arasındaki eşcinsellik oldukça yaygın.
Sonuç
Tüm bu notlardan sonra hala elimizde bir soru var. eşcinsellik doğal mı? Sergi bu soruya soruyla karşılık vermiş. İnsan olarak, hayvan dünyasındaki eşcinselliğin bu kadar yaygın olması bize ne ifade ediyor? Bulduğumuz gerçek, eşcinsel kişilere ve onların davranışlarına bakış açımızı etkiler mi? Eşcinsellik, diğer hayvan türleri arasında olmasaydı da insanlar arasında kabul edilebilir miydi?
Dünya tarihinde eşcinselliğin “Doğaya karşı suç” ilan edildiği ilk kanun 1120 yılında Nablus Konseyi tarafından çıkarılmış. Rönesans döneminde bir çok ülke yasal sistemlerinde bu ifadeye yer verdiler. Nazi döneminde 10 ile 25 bin arasında eşcinsel toplama kamplarında öldürüldü. Bugün hala, dünyanın bazı bölgelerinde ölümle cezalandırılıyoruz. Hangisi doğaya karşı suç? Eşcinsel olmak mı, cinsel yöneliminden dolayı insanları katletmek mi?