Okullarda kılık kıyafet yönetmeliği değişmesi ve tek tip üniformanın ortadan kalkması gündeme geldiğinden beri bir tartışmadır gidiyor. Açıkçası ben, kıyafet serbestliğine karşı çıkıp da tek tip giyimi savunanları anlamaya çalışıyorum ama anlayamıyorum ve hatta yoksulluk-zenginlik düzlemindeki argümanlarını da oldukça sığ buluyorum. Yoksul-zengin ayrımının görünürlüğünün aynı renk önlüğü ya da üniformayı giymekle ortadan kalktığını düşünebilme kafasını anlayamıyorum hakikaten. Benim ilk okul dönemimde belki öyleydi, ki yine de hatırlarım böylesine marka giyinme salgını yokken bile benim uyduruk bir dükkandan alınan ayakkabımla, arkadaşımın mağazadan alınan güzel ayakkabısı arasındaki farkın nasıl bağırdığını. Biz tek tip giyiniyorduk ama parası olanla olmayanın ayırdına varamayacak kadar da salak değildik! Kalem kutusundan, silgisine kadar her şeyde hissederdik o farkı. Şimdi durum daha farklı, şimdi herkes marka giyiniyor, herkesin cebinde cep telefonu zaten var da havası atılan markası.
Eşit mi görünüyoruz? Daha yakından bakın! |
Bu argümanları sığ ve aynı zamanda samimiyetsiz buluyorum. Asıl sorun yoksulluğun var olması; yoksulluğun görünür olması değil. Merak ediyorum asıl korktuğunuz ne? Fakir çocukların sizin cep telefonu olan, nike çanta kullanan çocuğunuza saldırmaları falan mı? Siz fakir çocukları aynı üniformayı giyince kendilerini diğerleriyle eşit hissedecek kadar saf mı sanıyorsunuz? Bir uyanın artık arkadaş. Bu ülkede zengin ile fakir arasındaki uçurum gittikçe büyüyor ve bunu aynı üniformayı giyerek daha fazla gizleyemezsiniz. Yoksul çocuklar yemiyor bu numaraları, hem de çok uzun zamandır. Bence sizin asıl korktuğunuz sizin varlıklı olduğunuzun belli olması. Çünkü siz de biliyorsunuz ki arsız ve gösteriş meraklısı yetiştirdiğiniz çocuklarınız sahip olduklarını sergilemekten çekinmeyecekler, bu da yoksul çocukların onları diş bilemesine, sorunlar çıkarmalarına neden olur. Siz yoksulların çıkardığı sorunları sevmezsiniz. O yüzden değil mi "kentsel dönüşümü" desteklemeniz? Kentsel dönüşüm dediğiniz şey yoksulları, onların yaşadığı varoşları muhitinizden uzaklaştırmak değil mi? Çok fakir çocuk görürseniz onu da uzaklaştırıverirsiniz. Zaten onlar anne babalarıyla birlikte şehir dışında onlar için yaptırılmasını desteklediğiniz "mutlu" yuvalarında sizden uzakta yaşıyorlar. Bir de gitmeyi reddediyor değil mi? Terbiyesizler!
Bu tartışmaları yapanlar büyük ihtimal yoksulluk nedir pek bilmiyor. Ben size anlatayım: Ben burnu patlak ayakkabımın ucuna içeriden mendil parçası koyup okula giderken, okuldaki herkesin benim gibi siyah önlük giyiyor olması hissettiklerimi değiştirmedi. Yerli malı haftasında o zamanın en pahalı meyvesi olan muzu birilerinin çantasında gördüğümde onu getirenin benimle aynı renk önlük giyiyor olması aramızda fark olmadığını hissettirmedi. arkadaşlarım çantalarıyla okula gelirken benim kitaplarımı ve defterlerimi poşetle elimde taşımam sırf aynı renk önlük giyiyoruz diye bana kendimi eşit hissettirmedi. Bilmem anlatabiliyor muyum? Önlük ya da üniforma örtmüyor yoksulla zengin arasındaki farkı, o zaman bile örtmüyordu. O yüzden yoksulluk bilmeden yoksulluk edebiyatı yapmayın, komik oluyorsunuz. Yoksulluk yaşadığınız halde halen tek tip kıyafeti savunuyorsanız size de tek diyeceğim: pek bir polyannaymışsınız küçükken.
Ayrıca bırakın bu çocukların psikolojisini düşünüyor ayaklarını. Çocukların psikolojisini gerçekten düşünüyorsunuz tep tip kıyafeti değil, yoksulluğu tartışın. Sizin asıl derdiniz yoksulluğu görmek istememek. Yok yani, yoksullukla zenginliğin arasındaki farkın görünürlüğünü tek tip kıyafetin azaltacağını düşünüyorsanız hepimiz tek tip giyinelim. Niye okulla sınırlıyoruz ki? Bu kadar empatiniz varsa kapatın o süslü püslü, marka giysilerinizi, ayakkabılarınızı, çantalarınızı dolaba, hep beraber tek tip giyinelim. Olmaz mı? Ne alakası mı var? Okullarda tek tip kıyafeti savunma gerekçenizin ne alakası varsa bunun da o kadar alakası var işte.
Bayılıyorum sizin bu eşitliğe olan düşkünlüğünze. Canlarım benim. Pardon, son seçimde oyunuzu kime verdiniz? Büyük olasılıkla bir sosyalist parti olmalı. Hı hı.