Roşin Çiçek'in öldürülmesinin ardından babası ve iki amcası hakkında açılan ve 1,5 yıl süren davadan iki amcaya müebbet, babaya ise ağırlaştırılmış müebbet çıktı.
Şimdi adalet yerini mi buldu?
Tıpkı kocasından şiddet gören kadınların polise gidip gidip evlerine geri yollanması gibi Roşin de kaçmaya çalıştıkça bu şiddetten evine geri gönderilmiş, babasına teslim edilmiş. Ne de olsa baba, döver de, söver de tıpkı koca gibi.
Anne de kaçmaya çalışmış bu şiddetten, çocuklarıyla birlikte.
Ama erkek şiddeti bu, kaçmak öyle kolay değil, hele de erkekliğin mevkisinin namus ve şeref sözcükleriyle belirlendiği bir kültürden kaçmak hiç kolay değil.
Bugün, Milliyet gazetesinden Damla Yur'un haberi başka bir şeye dikkat çekti.
Bir yanda baba ve iki amca arasında suçu üstlenme pazarlığı, diğer yanda çaresizlikten oğluna yanmak yerine amcalarla pazarlığa girişip babayı suçu üstlenmesi için ikna çabası.
Babayı yakmaya karar vermiş iki amca, "hepimiz yanacağına birimiz yansın" diyerek. Karşılığında anneye ev alma ve ömür boyu bakma sözü vererek. Anne "baba yaptı" diyecek.
Üç adam 17 yaşında bir çocuğun hayatını elinden alarak şereflerini temizlediler. İkisi kurtulur, biri yanar sandılar, bütün namus adına işlenen cinayetlerde olduğu gibi. Ama hesap tutmadı. Üçü birden yandı.
Oysa suçlu hepi topu bu üç kişi mi?
Şeref üzerine kurulu koskocaman bir erkek kültürü var elimizde, o ne olacak?
Peki ya anne ne olacak?
1,5 yıl boyunca çocuğuna lanetler okuyan, "onlar öldürmese ben öldürürdüm" diyen anne, herkesin gözünde korkunç bir kadına dönüşmedi mi? "Bu ne biçim bir anne" diye lanetler okunmadı mı?
Oysa, anne bu, anne yüreği. Dili başka söyler, yüreği başka.
Bundan sonra değişir mi annenin dili? Mümkün değil. Hayatındaki üç şerefli(!) erkek müebbet hapse çarptırılınca özgürleşir mi? Nasıl özgürleşsin ki! Geride hapse girenden daha fazla erkek ve erkek akıl var etrafında ve koruması gereken bir aile şerefi. Susar yine de. Belki ağlar içten içe. Kim bilir.
Uzun lafın kısası; Roşin'i öldüren de, anneyi bu duruma düşüren de aynı erkek kültürü.
Erkekler pazarlık yapar, kadınlar pazarlığa güçsüzlükleri üzerinden dahil edilir, olan bu şiddetten kaçmak için çırpınana olur.
Ah be Roşin, olan sana oldu.