October 28, 2014

Kathmandu'da ikinci gün: Swayambhunath Stupa


Sabah çok da erken olmayan bir saatte kalkıp çıkmayı planladığımız trekking için Türkiye'deyken yazışmaya başladığımız bir tur acentasıyla görüşmek üzere yola çıktık. Otelin önerdiği bir tur şirketine de uğradık bu arada ama bize diğeriyle benzer bir rota çizdiği ve diğerinden çok da farklı bir fiyat çıkarmadığı için hali hazırda Türkiye'deki bir tur şirketi işleten arkadaşımın tavsiyesiyle yazışmaya başladığımız şirkete gitmeye karar verdik. Zaten önceden bize bir rota çizdiği için çok uzun sürmedi, pazarlığımızı yaptık, turumuzu satın alıp çıktık. Bunu detaylı şekilde trekking kısmında anlatacağım. 


Oradan çıktıktan sonra kahvaltımızı yapmak üzere bir yere oturduk ve günü planladık. Akşam üzeri Nepalli bir arkadaşımla bulaşacağımız için çok koşturmacalı bir gün istemedik, o yüzden yalnızca turistlerin Monkey Temple diye adlandırdığı Swayambhunath Stupa'ya gitmeye karar verdik. Burası şehre yukardan bakan bir tepenin üzerine kurulmuş bir Budist tapınağı. Genelde taksiyle gidiliyor ama yürüme mesafesi de aynı zamanda. Tabi ki biz yola çıkmadan önce bizi tırmanmak zorunda olduğumuz bir tepenin karşılacağını bilmediğimizden hem etrafı da görürüz diye yürümeyi seçtik. Yolun yarısında çıkmamız gereken bir tepe olduğunu görünce de karşımıza çıkan ilk arabaya otostop çektik. Nepalli bir çift bizi arabalarına aldı, kendi yollarından da saparak bizi tepeye kadar bıraktılar. Avustralya'da yaşamışlar bir süre, sonra Nepal'e geri dönmüşler. Bu arada Avustralya'da bir çok Nepalli varmış, onu da öğrenmiş olduk.  

Ben kodlarını bilmediğim bir ülkede kendi yaşantımızda yapmaya alışkın olduğumuz şeyleri yapmak konusunda biraz çekingenim ama sağolsun Elçin'in öyle bir çekingenliği yok da otostop çekti ve o sıcakta en yukarıya kadar yürüyerek çıkmak zorunda kalmadık. 

October 6, 2014

Kathmandu'ya varıs


Bundan 10 ay önce biletini alıp o zamandan beri gelmesini iple çektiğim seyahat 2 Ekim'de THY'nin İstanbul-Kathmandu uçuşuyla başladı. 6 saat 15 dakika sürmesi planlanan seyahat Kathmandu'da hava trafiğinin yoğun olmasından ötürü bir yarım saat daha fazla sürdü.

Uçakta dağıttıkları göçmen formlarını doldurup hızlıca pasaport kontrol sırasına geçtik. Sırada farkettik ki insanların elinde başka bir kağıt daha var, kısa bir soruşturmanın ardından onun bizim de doldurmamız gereken vize formu olduğunu öğrendik. (Aman dikkat, yanınızda mutlaka bir kaç vesikalık fotoğraf bulundurun. Hem vize formuna yapıştırmak için hem de trekkinge çıkacaksanız trekking izin kağıdı için gerekiyor) Çabucak vize formumuzu doldurduk, şansımıza ikimizin de cüzdanında birer vesikalık fotoğraf çıktı da küçük çaplı bir krizi atlattık. Sıranın bize gelmesini beklerken elinde zımbayla yolcuların arasında dolaşan görevli imdadımıza yetişti, gelip şaşkın bakışlarımız arasında fotoğraflarımızı vize formuna zımbaladı. Sıra vize ücretini ödemeye geldi, burada da uyarmam gereken bir nokta var: 15  ve 30 günlük vizeler alabiliyorsunuz. 15 günlük vize ücreti  25 $ iken 15 günden bir gün bile fazla olduğunda bu rakam 40 $'a çıkıyor. Biz tam 16. gün ayrılacağımız için dört vize memurunun bizden ne kadar vize ücreti almaları gerektiğine dair aralarında yaptığı tartışma bizim de ısrarımızla lehimize sonuçlandı ve 25  ödedik vize ücretini (son gün bunun stresini yaşayacağız. bu stres yazının son bölümümde sizi bekliyor :) )

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Paylaş