Keyifli ama bir o kadar da yorucu trekking dönüşü varmak için can attığımız Pokhara'nın hemen yanıbaşında kurulu olduğu Fewa gölünü görüyoruz tepeden. Açıkçası Nepal seyahati için internette bir şeyler araştırmaya başlamadan önce adını hiç duymamıştım Pokhara'nın. Kimbilir daha adını duymadığımız ne kadar güzel yerler vardır. Neyse, zigzaglar çizerek aşağıya doğru inerken Pokhara ile trekkingin başlangıç noktası olan Nayapul arasının epey bir mesafe olduğunu farkediyoruz. Oysa giderken, heyecandan olsa gerek, bu kadar uzun gelmemişti. Aracımız bizi saat 3 civarı kalacağımız Avocado Otel'ine kadar bırakıyor. Trekkinge çıkmadan önceki gece kaldığımız otelden daha vasat, sade, konforsuz ama yine banyosu ve tuvaleti içinde odaları olan bir otel burası, belki hostel demek daha doğru olur. Burasının geceliği 10 dolar (1000 rupi), diğer taraf ise 30 dolardı, ve inanın o kadar ücret farkına değecek bir fark da yok.
Avocado Otel'i çok nazik ve yardımsever bir kadın işletiyor. Trekkinge çıkmadan önce bavullarımızı otele bırakmıştık, bizden herhangi bir ücret talep etmeden bavullarımızı 5 gün boyunca göz kulak oldu. Gelince ilk iş bavullarımızı alıp, odaya saçılmak oldu. Odada dolap olmadığı için odadaki üçüncü yatağın üzerini yatay bir dolaba dönüştürdük. İyice dağıldıktan, kirlilerimizi, temizlerimizi ayırdıktan sonra biraz uzanıp geçen 5 günün yorgunluğunu atmaya çalıştık. Dağdayken Pokhara'da huzur içinde dinleneceğimizi biliyorduk ve kendimize acele etmeden canımız isteyene kalma sözü vermüştik.
Pokhara sakin bir yer olmasının yanında aynı zamanda oldukça da hareketli. Nasıl diyeceksiniz, şöyle Pokhara turistler kadar Nepal'lilerin de turistik olarak ziyaret ettikleri bir şehir, ama tabi ki turistlerin çoğunluğu yabancılardan oluşuyor. Bundan dolayı tıpkı Kathmandu'da da olduğu gibi her telden müzik yapan, her türlü zevke hitap edebilecek konseptte mekanlar var. Geceleri bu mekanlar oldukça popüler. Sakinliği ise göl kenarında. Gölün doğrudan kıyısına kurulu yalnızca gölün ortasındaki, üzerinde bir tapınak olan adaya gitmek ya da gölde tur atmak için kayık kiralayabileceğiniz birkaç mini tesis var. Göl kıyısındaki cafeler ve barlar ise biraz daha içeriye kurulmuş. Böylece gölün kıyısında özgürce dolaşıyorsunuz, manzaranızı engelleyen hiçbir mekan yok. İşte Pokhara'nın bu kısmı kafanızı dinleyebileceğiniz, huzurlu bölümü. İçeriye girdiğinizde ise hareketli bir cadde ve kalabalık mekanlar bekliyor sizi.
Cadde boyunca bolca çakma North Face ürünü bulabileceğiniz trekking ve dağcılık malzemeleri satan dükkanların yanında hediyelik eşya alabileceğiniz dükkanlar da var. Hatta orginal North Face mağazası da var, epey pahalı tahmin edeceğiniz üzere. Aralarda da restoranlar, cafeler, barlar, clublar, oteller sıralanıyor. Yani oldukça renkli bir cadde burası.
Pokhara'da bulunduğumuz süre boyunca her öğünde farklı restoranlar denemeye çalıştık. Birden fazla sefere gittiğimiz yerler de oldu tabi, Moon Dance Restoran, The Lemon Tree Restoran&Bar gibi. Genelde bütün restoranları sevdik, kimisi biraz daha pahalı, kimisi biraz daha şık ama lezzetler birbirine yakın. Genellikle güneşi Fewa gölü kıyısındaki cafelerden birinde kokteyllerimizi içerken batırıp yemek için iç kısma geçtik. Yemek sonrası da bir bara uğrayıp geceyi kapattık. Pokhara'daki günlerimiz tam da dağdayken hayalini kurduğumuz gibi sakin ve huzurlu geçti.
Yalnız Pokhara'ya geldiğimizin hemen etrtesi günün öğleninde başlayıp 30 saate yakın süren şiddetli bir yağmur oldu ki bu yağmur bile canımızı sıkmadı. Canımızı sıkan Hindistan'daki tayfunun neden olduğu bu kuvvetli yağışın, dağda kar fırtınası şeklinde kendini göstermesi ve 40 kişinin hayatını kaybetmesiydi. Belki de trekkinge çıkmadan bir gece önce yemek yediğimiz restoranda ya da biramızı içtiğimiz barda aynı mekanı paylaştığımız kişiler vardı içlerinde. Bizimle birlikte yola çıkıp ama bizim gibi beşinci günde geri dönmeyip daha yukarılara çıkan gruplar vardı. Kar fırtınası da bizim ulaştığımız yüksekliğin 1500 metre kadar yukarısında olmuştu. Daha aşağılarda ise insanlar şiddetli yağıştan ötürü mahsur kalmışlar ve zor anlar yaşamışlar. Ekim ayı Nepal için yüksek turizm sezonu, normalde zorlu hava koşulları yok, bu durum bir istisnaydı.
Pokhara'da kalacağınız süre içerisinde yapabileceğiniz bir kaç şey de var. Misal bir kayık kiralayıp durgun gölde kürek çekmek, yok kürek çekmek istemem derseniz bir 100 rupi daha fazla verip kürekçiyle birlikte kiralayabiliyorsunuz kayığı. Biz çok istememize rağmen bir türlü kayık kiralayamadık, tembellik etmekten ona fırsat kalmadı. Biz de gölün ortasındaki Barahi tapınağına gittik bir kayıkla. gidiş dönüş için 100 rupi ve can yeleği için 10 rupi olmak üzere 110 rupiye ((1 dolar) mal oluyor bu kısa seyahat.
Bir başka yapabileceğiniz şey ise, göle tepeden bakan Peace Tapınağına gitmek ki mutlaka gitmenizi tavsiye ederim. Şehir merkezinde pazarlık yapacağınız bir taksi sizi yukarıya çıkarıp 2 saate kadar bekleyip geri getiriyor. Bunun için çeşitli rakamlar telaffuz ediyorlar ama biz bunun için 1000 rupiye bir taksi bulabildik. Nepal'den Pokhara'ya aynı fiyatı ödeyerek geldiğimiz düşünürseniz çok ucuz değil ama bence değer. Taksinin sizi bıraktığı ve bekleyeceği yerden sonra merdivenlerle bir süre yukarıya yürüyerek çıkmanız gerekiyor.
Buradan manzara çok güzel, Fewa gölü ve Pokhara ayaklarınızın altında, karşısınızda ise tepelerin arkasında yükselen Himalayalar'ı görme şansınız var, biz göremedik zira dağların etrafı çok yoğun bulutlarla kaplıydı. Tapınağın içerisine girilmiyor, etrafında dolaşabiliyorsunuz sadece.
Ayrıca Sarangkot'a günübirlik turlar var ama biz zaten beş günlük bir trekkingden döndüğümüz için yeni bir atraksiyon yerine dinlenmeyi tercih ettik. Ve hatta Nepal'e gelmeden önce gitsek mi acaba diye düşündüğümüz ulusal park planını da iptal ettik. Gerçi bunda daha çok ulusal parkın tanıtım reklamlarındaki, insanların üzerine binip gezdiği filleri görünce vazgeçmiştik. Bir fotoğrafta ayaklarından zincirli bir şekilde bekletildiklerini gördük çünkü.
Böylece geldiğimiz günün yarısını da sayarsak 4,5 gün geçirmiş olduk Pokhara'da. Nepal'den ayrılışımızdan bir önceki gün de Kathmandu'ya doğru yola çıktık. Bu taraftan da Kathmandu'ya doğru sabah saatlerinde otobüs var. Burada da tüm oteller aynı zamanda otobüs bileti de satıyor, ayrıca çeşitli tur ve trekking paketleri de satılıyor otellerde.
Pokhara dinginliğiyle birlikte çok keyifle anacağım bir yer olarak kalacak anılarımda. Olur da Nepal'e giderseniz Pokhara'yı es geçmeyin, benden söylemesi.
Böylece geldiğimiz günün yarısını da sayarsak 4,5 gün geçirmiş olduk Pokhara'da. Nepal'den ayrılışımızdan bir önceki gün de Kathmandu'ya doğru yola çıktık. Bu taraftan da Kathmandu'ya doğru sabah saatlerinde otobüs var. Burada da tüm oteller aynı zamanda otobüs bileti de satıyor, ayrıca çeşitli tur ve trekking paketleri de satılıyor otellerde.
Pokhara dinginliğiyle birlikte çok keyifle anacağım bir yer olarak kalacak anılarımda. Olur da Nepal'e giderseniz Pokhara'yı es geçmeyin, benden söylemesi.
Birinci Bölüm: Kathmandu'ya varış
İkinci Bölüm: Kathmandu'da ikinci gün - Swayambhunath Stupa
Üçüncü Bölüm: Patan ve Bakhtapur
No comments:
Post a Comment