Makedonya’da şehirler arası yolculuk
yapacaksanız öncelikle Türkiye’de alıştığınız konfora dair bütün bildiklerinizi
bir kenara koymalısınız. Bize daha önce bunu kimse söylemediği için biz bu
gerçekle otogara gittiğimizde yüzleştik. Skopje otogarı tren istasyonunun hemen
altında yer alıyor. Şehir merkezinden yürüyerek 15-20 dakikada ulaşılabiliyor.
Eğer Skopje’de kalmadan başka bir şehre geçmek istiyorsanız bir önceki yazımda
bahsettiğim havaalanı servisinin bir durağı da burası.
Otogara vardığımızda bilet almak
üzere gişelere yöneldik. Ohrid’e gitmek istediğimizi söyledik ve gidiş dönüş
bilet aldık. Bunun için kişi başı 730 denar ödedik (yaklaşık 28 TL) ve
otobüsümüze binmek üzere perona geçtik. Otobüsümüz henüz gelmemişti. Park
halindeki 302 ve Prenses marka otobüslere bakıp onlarla seyahat edeceğimiz için
hayıflanırken bizim aracımız yanaştı perona. 3,5 saat yolculuk yapacağımız araç
bir minibüstü hatta minicikbüstü. Yapacak bir şeyimiz olmadığı için söylene
söylene bindik. Şükür, dolmadı minibüs de iyice sıkışık bir şekilde oturmak
zorunda kalmadık. Ancak klimasız ve küçük araçta 3 saatten fazla süren yolculuk
son zamanlarda yaptığım en kötü yolculuklardan biriydi. O yüzden şimdi altını
çize çize söylüyorum: Sakın Classical Company ile seyahat etmeyin. Bileti satan
memura hangi firma olduğunu sorun ve Galicja isimli firmayı tercih edin. Biz
bilemedik, siz bilin en azından.
Skopje Ohrid arasındaki yol
paralı yol olmasına karşın çok kaliteli ve yapılı sayılmaz. Skopje’den
çıktından sonra dağa tırmanmaya başlayınca yol da bozulmaya başladı. Bu arada
üç ya da dört gişeden geçtik. Dediğim gibi bu yol paralı bir yol ve her
seferinde ödeme yapılıyor ancak cüzi rakamlar. Küçük araçlar için 20 denar (80
kuruş). Yolun yarısına geldiğimizde dağda bir dinlenme tesisinde mola verdik. O
küçücük minibüsten inince o dağ havası çok iyi geldi bize ve geri kalan yol
için de enerji oldu. Ancak aynı firmayı kullanmamıza rağmen dönüşte tesisin
yanından geçip gidince mola hevesimiz bir anda suya düştü. Elimizden çantalarla
kalakaldık. O kadar da hazırlamıştık kendimizi mola için. Anlam veremesek de
yine yapacak bir şeyimiz olmadığı için öylece oturduk.
Ohrid’eyaklaşık 30 km kala
düzlüğe indik. Kısa bir süreliğine yağan yağmur keyfimizi kaçırır gibi olsa da
hemen durdu ve orada olduğumuz sürece tekrar yağmadı. Yol boyunca tarlaları ve birkaç
köyü geçip Ohrid’e vardık. Otobüs otogar yerine şehir merkezine daha yakın bir
yerde indirdi bizi. Oradan 15 dakikalık bir yürüyüşle göl kıyısındaki şehir
merkezine vardık. Son bölümde de size çok beğendiğimiz Ohrid’i anlatacağım.
Çıkardığımız dersler:
- Ulaşımda konfor beklentini düşük tut. Bizim gibi hayal
kırıklığına uğrama sonra.
- Classical Company ile asla ve kati surette seyahat
etme!
- Yapılacak en güzel şey araba kiralamak (Bir dahakine öyle
yapacağız)
- Mola yerinde o yağlı pişilerden yeme.
- Gidiş dönüş bilet biraz daha ekonomik oluyor ama bizim
gibi dönüş saatlerini sormadan sakın gidiş dönüş bilet alma.
- Yanına içecek bir şeyler almak şart.
Yazının 1. bölümü için Biz Skopje'yi cok sevdik
Yazının 3. bölümü için Doyamadık biz sana Ohrid
Yazının 1. bölümü için Biz Skopje'yi cok sevdik
Yazının 3. bölümü için Doyamadık biz sana Ohrid
No comments:
Post a Comment