May 7, 2012

Makedonya'nın yeşil yolları


Makedonya’da şehirler arası yolculuk yapacaksanız öncelikle Türkiye’de alıştığınız konfora dair bütün bildiklerinizi bir kenara koymalısınız. Bize daha önce bunu kimse söylemediği için biz bu gerçekle otogara gittiğimizde yüzleştik. Skopje otogarı tren istasyonunun hemen altında yer alıyor. Şehir merkezinden yürüyerek 15-20 dakikada ulaşılabiliyor. Eğer Skopje’de kalmadan başka bir şehre geçmek istiyorsanız bir önceki yazımda bahsettiğim havaalanı servisinin bir durağı da burası.

Otogara vardığımızda bilet almak üzere gişelere yöneldik. Ohrid’e gitmek istediğimizi söyledik ve gidiş dönüş bilet aldık. Bunun için kişi başı 730 denar ödedik (yaklaşık 28 TL) ve otobüsümüze binmek üzere perona geçtik. Otobüsümüz henüz gelmemişti. Park halindeki 302 ve Prenses marka otobüslere bakıp onlarla seyahat edeceğimiz için hayıflanırken bizim aracımız yanaştı perona. 3,5 saat yolculuk yapacağımız araç bir minibüstü hatta minicikbüstü. Yapacak bir şeyimiz olmadığı için söylene söylene bindik. Şükür, dolmadı minibüs de iyice sıkışık bir şekilde oturmak zorunda kalmadık. Ancak klimasız ve küçük araçta 3 saatten fazla süren yolculuk son zamanlarda yaptığım en kötü yolculuklardan biriydi. O yüzden şimdi altını çize çize söylüyorum: Sakın Classical Company ile seyahat etmeyin. Bileti satan memura hangi firma olduğunu sorun ve Galicja isimli firmayı tercih edin. Biz bilemedik, siz bilin en azından.

Bu arada Skopje’nin yeşil bir şehir olduğunu söylemeyi unuttum, yeri gelmişken söyleyeyim. Zaten yol boyunca gördüğümüz her yer de yemyeşildi. Makedonya’nın bu kadar yeşil bir ülke olduğunu bilmiyordum açıkçası. Çok şaşırdım ve çok da sevdim. Skopje’den Ohrid’e uzanan 180 kilometrelik yol boyunca yüksek bir dağ aştık, ağaçların arasında kıvrıla kıvrıla uzanan yollar Fethiye yolunu hatırlattı bize. Skopje’den Ohrid’e giden yol izlenmesi oldukça keyifli bir rota. Bir çok viyadükten, dağ köylerinin,  yol kenarındaki küçük kiliselerin ve zaman zaman yola eşlik eden derelerin yanından geçtik. Yemyeşil ağaçların arasında birbirine çok da yakın olmayan evlerden oluşan dağ köyleri Karadeniz’de seyahat ediyormuş hissi verdi bize.

Skopje Ohrid arasındaki yol paralı yol olmasına karşın çok kaliteli ve yapılı sayılmaz. Skopje’den çıktından sonra dağa tırmanmaya başlayınca yol da bozulmaya başladı. Bu arada üç ya da dört gişeden geçtik. Dediğim gibi bu yol paralı bir yol ve her seferinde ödeme yapılıyor ancak cüzi rakamlar. Küçük araçlar için 20 denar (80 kuruş). Yolun yarısına geldiğimizde dağda bir dinlenme tesisinde mola verdik. O küçücük minibüsten inince o dağ havası çok iyi geldi bize ve geri kalan yol için de enerji oldu. Ancak aynı firmayı kullanmamıza rağmen dönüşte tesisin yanından geçip gidince mola hevesimiz bir anda suya düştü. Elimizden çantalarla kalakaldık. O kadar da hazırlamıştık kendimizi mola için. Anlam veremesek de yine yapacak bir şeyimiz olmadığı için öylece oturduk.

Ohrid’eyaklaşık 30 km kala düzlüğe indik. Kısa bir süreliğine yağan yağmur keyfimizi kaçırır gibi olsa da hemen durdu ve orada olduğumuz sürece tekrar yağmadı. Yol boyunca tarlaları ve birkaç köyü geçip Ohrid’e vardık. Otobüs otogar yerine şehir merkezine daha yakın bir yerde indirdi bizi. Oradan 15 dakikalık bir yürüyüşle göl kıyısındaki şehir merkezine vardık. Son bölümde de size çok beğendiğimiz Ohrid’i anlatacağım.   

Çıkardığımız dersler:
- Ulaşımda konfor beklentini düşük tut. Bizim gibi hayal kırıklığına uğrama sonra.
- Classical Company ile asla ve kati surette seyahat etme!
- Yapılacak en güzel şey araba kiralamak (Bir dahakine öyle yapacağız)
- Mola yerinde o yağlı pişilerden yeme.
- Gidiş dönüş bilet biraz daha ekonomik oluyor ama bizim gibi dönüş saatlerini sormadan sakın gidiş dönüş bilet alma.
- Yanına içecek bir şeyler almak şart.

Yazının 1. bölümü için Biz Skopje'yi cok sevdik
Yazının 3. bölümü için Doyamadık biz sana Ohrid

No comments:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Paylaş