Dün gece acı haber Antalya'dan geldi bu sefer. Bir trans arkadaşımız daha öldürülmüş; Seçil Anne'ymiş ismi. Yaşarken tanımadım kendisini ama öldürüldüğünü duyduğumda üzüldüm kırk yıllık dostummuş gibi. Daha önce de üzüldük, defalarca, Dilek için, Ebru için, Melek için, Ahmet için... Üzülmeye, ağlamaya devam ediyoruz, hiç tanımadığımız insanların yasını tutuyoruz. Biliyoruz ki öldürülen tanımadığımız insan değil, biziz. Her gün tek tek öldürülüyoruz...
2009 yılında Ankara'da öldürülen Melek, benim evimin bir kaç sokak ilerisinde oturuyordu. Onu yaşarken de tanımıştım üstelik. Beni en çok etkileyen ölümlerden biriydi. O zaman oturup yazdığım ve facebookta paylaştığım kısa metni paylaşmak istiyorum. Çünkü orada Melek'in ismi yerine Seçil Anne'yi koyduğunuzda üç yıl öncenin değil bugünün acısını göreceksiniz, hatta yarının da.
"Meğer ben uyumaya hazırlanırken o gece mahallemize ölüm gelmiş. Kim bilir kaçımızın evinin önünden geçmiştir. Duymamışız, görmemişiz hiç birimiz. Zaten ölüm sessizdir, nefretle gelen ölüm daha da sessiz. Usulca giriverir evin içine insan bedenine bürünmüş şekliyle. Hatta gülümseyerek girer eve, ve hatta şehvetle! O gece de ölüm onca kapının önünden geçip Melek'in evine girivermiş. O gün sıra Melek'e gelmiş. Yarın bir sokak ilerisine, öbür gün kim bilir belki de bizim eve, bi zuyurken yatağımızda. Kim duyacak ki üç beş kişiden fazla?
Dün Dilek için bir dilek tuttuk, Ebru'ya söz verdik unutmayacağız diye, şimdi de Melek'i meleklere emanet ediyoruz. Ahmet de gitti zaten, kuyudan çıkarılanlar da cabası. Bir sürü isim var isimler sözlüğümüzde. Bir sonraki için slogan bulmak biraz daha zorlaşacak. Şimdiden her isim için bir slogan mı hazırlasak ne?
Yok bu elli kişinin bağırmasıyla hallolacak bir mesele değil. Daha çok olmalı, sadece bağırmakla da kalmamalı. Herkes, bir şey yapmalı, diyor. Yapmalı yapmasına da orada sesimizi duyacak kimse var mı? Kaç kişi daha ölmeli ciddiye alınmak için? elini kolunu sallaya sallaya dolaşırken bu nefret sokaklarımızda, elini kolunu sallayarak girerken evlerimize oturup bekleyecek miyiz sıra kime gelecek diye? İsimlere kafiyeli sloganlar bulmaktan daha iyi bir şeyler olmalı yapacak!
Ölüm sessiz geliyor, bu seferlik teğet geçip bizleri birisinin evine giriyor usulca. Melek isim kardeşleriydi üstelik... Melek'i bile korumayan melekler umursar mı ki bizleri?" 13 Nisan 2009
No comments:
Post a Comment