Agadir'e iner inmez bir otel bulmamız gerekiyordu. Bunun için otobüste turist görünümlü kişileri kesmeye başladık. en azından nerede kaldıklarını sorup fiyatlar konusunda bilgi sahibi olalım istedik. Ön koltuğumuzda oturan çiftin turist olup olamadığına bir türlü karar veremedik. Kadın çantasından haşlanmış yumurta çıkarıp yemeğe başlayınca olmadıklarına kanaat getirdik. Ancak indiğimizde ellerinde sırt çantalarını ve hasır şapkalarını görünce, tama turist bunlar, deyip kalacakları oteli sormak üzere yanlarına gittik. Evet kalacakları bir otel varmış, hem de kendi otelleri! Sörf okulları ve otelleri varmış, fiyatta anlaştık ve onların otelinde kalmak üzere yola koyulduk. Şehrin 15 km kadar uzağında Tamraght isimli köydeki otellerine gittik. Köy dediğime bakmayın siz, okyanus manzaralı bir yerleşim yeri burası. Okyanusu gören terastaki yan yana dizilmiş, küçük ama şirin odalardan birinde kaldık.
Sabah uyanıp kahvaltımızı yapar yapmaz otelden ayrıldık. Otelin sahibi çift bize Taghazoot isimli bir balıkçı köyünü ziyaret etmemizi önerdi. Biz de oraya gitmek üzere denize paralel uzanan yola çıktık. 5 km kadar uzaklıktaki köye otostop yaparak ulaştık. Küçük ama turistik bir balıkçı Taghazoot. Sahil boyunca sıralanmış Fas'a özgü balıkçı tekneleri, küçük kafeleri ve tabi adım başı sörf okulu ve sörf malzemesi satan dükkanlarla oldukça renkli ve şirin bir köy. Güzel bir plajı da var ve biz gittiğimizde öğlen olmasına rağmen oldukça kalabalıktı. Buralar Fas'ın sörf cenneti, zaten o kadar dalgalı okyanusta bundan daha güzel ne yapılır ki. Burada balık yememiz de önerildi ama henüz aç olmadığımız için herhangi bir restorana girmedik. Şöyle bir göz attığımız menülerden gördüğümüz üzere balık fiyatları 70 ila 120 dh arasında değişiyor.
Taghazoot'ta biraz zaman geçirdikten sonra bir taksiye atlayıp Agadir'e doğru yola çıktık. 6 kişinin bindiği taksiye kişi başı 10 dh ödedik ve 20 km uzaklıktaki Agadir'e ulaştık. Agadir bambaşka bir yer. Okyanus boyunca büyük otellerin sıralandığı, onların önünde göz alabildiğine uzanan kumsalı olan bildiğimiz bir tatil yöresi. Taksi şehrin iç kısmında bırakıyor ve sahile yürümek gerekiyor. Bizim indiğimiz noktadan denize ulaşmak 10 dakika kadar sürdü. Hemen kumsala gidip denize girdik ve bir süre kumsalda vakit geçirdik. Taghazoot'da da burada da kumsal boyunca futbol oynanıyor. Voleybol out, futbol in Fas'ın okyanus kıyısı boyunca. Sabah uyandığımzda sisten dolayı görülmeyen okyanus öğleden sonra sisin dağılması ve yerini güneşe bırakmasıyla daha bir güzel görünüyor. Biraz yüzüp güneşlendikten sonra bir şeyler yemek üzere plajın sağ tarafındaki restoranlardan birine gittik. Fas'taki ilk ve tek biramızı içerek güzel bir yemek yedik.
Agadir, Marakeş'ten ve çöl turu sırasında uğradığımız yerlerden çok farklı. Tatil yöresi olmasının sunduğu ortamla insanların kıyafetleri, hal ve tavırları daha rahat. Fas'ın bu yüzünü de görebilmek ve kilometrelerce uzanan kumsalın tadını çıkarabilmek adına ziyaret edilebilir. Biz otobüs bulamadığımız için gelmek zorunda kaldığımız bu yerden oldukça memnun kaldık. Burada da Souk denilen büyük bir çarşı varmış ancak biz Marakeş'te souk'lara doyduğumuzdan buradakini görmek istemedik.
Akşam üzeri Agadir'den ayrılıp kendi köyümüzün yolunu tuttuk. Biraz da köyün ön tarafındaki kumsalda yüzüp güneşi batırdıktan sonra günün yorgunluğunu atmak üzere otelimize geçtik. Ne de olsa yarın erkenden yine yollara düşeceğiz Essaouira'ya ulaşmak üzere.
No comments:
Post a Comment