2012 yılını hayatımın en kötü yıllarından birisi olarak
ilan etmemde hiç bir sakınca yok sanırım. Çünkü terslik üstüne tersilk geldi.
Hemen hemen hiçbir şey istediğim gibi gitmedi. 2012 yılına girerken dilediğim
13 şeyin de ancak 5 tanesi gerçekleşti ki onlardan ikisi doğrudan kendi
hayatımla ilgili değil. Uğursuz sayıda bir liste yaptığım içindir belki. Bakın,
neler dilemişim 2012 yılından, neler olmamış:
-Tezi
bitirmek (Yıl içinde teze başladım, bitmedi ama bitmek üzere)
- Kazancımın daha iyi olacağı bir işe sahip olmak (olmadığı
gibi işsiz kaldım)
+ Daha önce gitmediğim bir ülkeye seyahat etmek
(Makedonya’ya gittik Bahadır’la birlikte)
- Bir Yunan adasında 3-4 günlük kısa bir tatil yapmak (nerdeee!)
- Hasta olmamak (hayatımın ilk ve korkunç böbrek taşı
ağrısını yaşadım bu yıl)
- Mutlu olmak ve de bol bol gülmek (hayatta da hep gülünüp
mutlu olunmuyor ki)
- Göbeğimin bir iki kilosundan kurtulmak (aynen duruyor)
+ Alışveriş yapmak (fena değildi bak bu)
+ Ipad almak (Ipad olmasa da bir tablet bilgisayar
aldım)
+ Anıl'ın işe devam etmesi ve de üniversiteyi kazanması
(%100 gerçekleşti)
+ Bahadır'ın okula ilgisinin sönmemesi (şaşırtıcı ama halen
devam ediyorJ)
- Tokat'a gidip Serapları görmek (onlar buraya gelmesini
2020 wish listine ekleyeceğim)
- Ezgi ve Elçin!in İzmir'e bizi ziyarete gelmesi (Ezgi geldi
ama Elçin gelmedi)
2012 yılına daha iyi gelire sahip olduğum bir iş umuduyla
girmiştim ama yılın büyük bölümünü kıt kanaat geçirmek zorunda kaldım. Yılın
ilk 3 ayı kabus gibiydi çünkü çalıştığı iş yerinde ciddi sorunlar yaşandı,
aslında mobbing’e uğradım ama kendimi anlatamadım bir türlü. Sonunda proje
bitti de hayatımın en kabus iş yerinden kurtuldum. Yaz ayı fena geçmiyordu ki
doğum günümün iki gün sonrasında bir barın bodyguardlarının saldırısına
uğradım. Hayatımda ilk kez başıma böyle absürd bir şey geldi, haliyle hem
fiziken hem de ruhen canım yandı. Bu da tam yılın ortasında en tavan
mutsuzluğum oldu. Tam iyileştim derken ikinci darbe geldi. Bir hafta süren bir
böbrek ağrısı hayatımı zindan etti. Velhasıl Ağustos ayı kabus gibi bir aydı. Sonrasında
da “evimden çık, oğlum evlenecek” krizine giren evsahibimle tatsız şeyler
yaşadık, neticede bir de taşınma yaşandı bu parasızlığın ortasında. Ondan sonra
yine olağan çizgisine geldi hayatım ama yıl sonu itibariyle halen tam zamanlı
bir işim olmadığı için teorik olarak işsiz sayıyorum kendimi. 2012’nin bu son
günleri aynı zamanda İzmir’deki son günlerim de. Çünkü İstanbul’a taşınıyorum.
İki yıl şans verdim İzmir’e ama o bana vermedi. Anlayacağınız büyük bir
değişiklikle girmeye hazırlanıyorum yeni yıla. Umarım 2013 yılı bu yıldan daha
iyi, saha sağlıklı, daha umutlu, daha varlıklı, daha neşeli, daha çok gezmeli,
daha çko eğlenmeli bir yıl olacak.
İyi şeyler de oldu tabi ki 2012 yılında. Misal bir insan
hakları araştırma bursu kazandım. Hayatımın ilk alan araştırmasını yaptım,
sonuçlarını analiz ettim ve bitirip teslim ettim. Onun dışında hiç beklemediğim
bir şekilde bir yurtdışı seyahati gerçekleştirdim yılın son ayında. Daha önce
katıldığım bir eğitimin değerlendirme toplantısı için İsveç’e davet edildim. Ayrıca
ILGA Dünya Konferansı’na da katıldım. Hayatın rutininden sekiz günlüğüne
uzaklaşma şansı buldum böylece. Bu blog haricinde bir de Radikal Blog’a yazmaya
başladım. Oradaki bir yazımdan dolayı İMC TV’de yayınlanan Mor Bülten’den davet
alıp “açılmak” üzerine kısa bir söyleşi yaptım. Tabi ki yılın Bahadır’la
gerçekleştirdiğimiz tek seyahati olan Makedonya tatili de yılın güzel şeyleri
arasındaki yerini aldı. Anıl’ın iniversiteyi kazanması da çok istediğim ve
gerçekleştiğine oldukça mutlu olduğum bir olaydı.
Gelelim 2013 yılından beklentilerime. Geçen yılki listenin
gerçekleşme oranının % 38’de kaldığını düşünürsek çok da yüksek tutmamam lazım
beklentileri ama sonuçta bunun adı wish list. İnsanın her istediğin olmadığını
öğrendim nihayetinde. O yüzden yine umudumu yüksek tutarak barışın geldiği,
kimselerin toprak, bayrak, milliyet uğruna ölmediği, kimsenin nefret cinayetine
kurban gitmediği gibi ütopik dilerlerimle birlikte, sıhhat, mutluluk, refah,
heyecan gibi şeylerin eksik olmamasını diliyorum önümüzdeki yıl. Bir de şöyle
daha özel dileklerim var ki gerçekleşirlerse pek bir mutlu olacağım:
-Tezi teslim etmek ve mezun olmak (kesin olacak. Evet, evet)
- Sosyoloji bölümünü bitirmek ve diplomamı almak (N’apıcaksam)
- İstanbul’da ikinci bir iş bulmak ve böylece hayatımı
stabil duruma getirmek
- Bu yıldan daha iyi, beni İstanbul’da yaşatacak kadar
gelir sahibi olmak
- Araştırma sonuçlarını bir makale olarak akademik bir
dergide yayınlatmak
- Fas’a gitmek (Birikmiş millerimle Ağustos ayını biletimi
aldım bile)
- Arjantin’e gitmek (neden olmasın?)
- Merkezi sistem ısıtması olan bir evde yaşamak
- Bahadır’ın başvuru süresini kaçırmayıp Polonya’ya
Erasmus’a gitmesi
- Yeniden böbrek ağrısı çekmemek
- Bana saldıran kişiye açtığım davanın sonuçlanması ve hak
ettiği cezayı çekmesi
- Iphone almak
- Yeni bir fotoğraf makinesi ve lens almak
- Yeni bir bisiklet almak
Herkese dileklerinin ve beklentilerinin gereçkleşeceği
güzel bir yıl diliyorum.