Bir ürün aldınız ve daha üzerinden bir ay bile geçmeden deforme oldu. Ne yaparsınız? Tabi ki 4077 sayılı Tüketici Haklarının Korunması Hakkındaki Kanun'a dayanarak hemen ürünü satın aldığınız mağazaya gider, değişim ya da iade için başvurursunuz. Peki oradan red yanıtı aldınız ancak hala ürünün kusurlu olduğunu ve haklı olduğunuzu düşünüyorsunuz. O zaman ne yaparsınız? Tüketici Hakları Hakem Heyeti'ne başvurursunuz. İşte tükenmeye başladığınız an!
Zaten sevdiğiniz/beğendiğiniz için aldığınız giysinizin tadını bile çıkaramadan incelenmesi için mağazaya geri götürdüğünüzde neredeyse bir ay yanıt için bekliyorsunuz. Ben de ayakkabının incelenmesinin sonucunu ancak 25 gün sonra alabildim. Reebok, ürünün bir üretim hatasından kaynaklı deforme olmadığına dair bir yazı tutuşturdu elime. Ben de tüketici hakları hakem heyeti'ne başvurmaya karar verdim.
01.08.2003 tarihinde 25186 no'lu Resmi Gazete'de yayınlanan Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Yönetmeliği'nde de açıkça yazdığı gibi tüketicilere başvuru yapabilecekleri yer konusunda iki seçenek verilmiştir; tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı ya da tüketicinin ikametgahının bulunduğu yerdeki hakem heyeti. Ben de buna istinaden ürünü aldığım mağazanın bulunduğu yerdeki tüketici heyetine gittim. Öncesinde telefonla aradığım tüketici hakları derneği de (www.tukoder.org.tr) bana ürünü aldığım yerdeki heyete gidebileceğimi söylemişti. Ancak tabi ki burası Türkiye, hangi mevzuat uygulanıyor ki bu uygulansın, değil mi? Bana ikametgahımın bulunduğu yerdeki heyete gitmemi söylediler. Ben de kanun, mevzuat falan filan deyince başvurumu işleme aldılar ancak yine de şahsen gitmesem de posta yoluyla ikametgahımın bulunduğu yerdeki heyete göndermem gerektiğini söylediler.
Bu sabah da Üsküdar Kaymakamlığı'nın içindeki Tüketici Hakları Hakem Heyeti'ne dilekçemi bizzat vermek üzere gittim. Benden evrakların fotokopisini çektirmemi istediler. Ayrıca kimlik fotokopisi de istediler. Yıl olmuş 2013, e-devlet diye hava atıyor devlet ama hala ota boka kimlik fotokopisi istemekten vazgeçmiyorlar. İstedikleri fotokopileri teslim edip başvurumu yaptım, 3 ay içinde belli olacakmış akibeti.
Uzun lafın kısası tüketici olarak hakkını aramak insanı ömrünü tüketiyor. bürokrosi, kağıt işleri, oradan oraya paslamalar çok can sıkıcı. Zaten bir sürü para ödeyip aldığın üründen dolayı mağdur olman, firmanın ürünün değişimini/iadesini kabul etmemiş olması yetmiyor gibi, üstüne üstlük tüketicinin hakkını korumak için oluşturulmuş tüketici heyeti de seni kağıt bürokrasiyle yoruyor. Sen mevzuatı okuyup ona göre hareket ediyorsun ama mevzuat pratikte uygulanmıyor.
Bu başvuru sürecini kısaca özetlemek gerekirse:
1. Öncelikle hakkını aramak için vaktin ve enerjin var mı, ona karar ver. Varsa,
2.İkametgahınızın bulunduğu Kaymakamlık binasının içerisindeki Tüketici Hakları Hakem Heyeti'ne başvurmanız gerekiyor.
3. Onlar sizi öylesine dinleyip şikayet formunu doldurdukları için formun şikayet kısmını bir okuyun, söylediğiniz önemli bir şeyi yazmamış olabilirler.
4. Başvuru yaparken faturanızı, firmanın size red yanıtını verdiği mektubu sunmanız gerekiyor.
5. Evrakların bir nüshasının fotokopilerini almayı unutmayın. Bu uygulamanın da her kaymakamlıkta farklı olabileceğini de aklın bir köşesinde tutmakta fayda var.
6. Her ihtimale karşı kimlik fotokopinizi yanınızda bulundurun. Devletimiz kağıdı sever!
7. Üç ay gibi uzun bir süre heyetten cevap gelmesini bekleyecek kadar sabırlı olun.